Yumurtalıkta gelişen iyi ve kötü huylu tümöral kitleler kadınların %5 ila 7’sinde görülmektedir. Tahmini 70 kadından birinde hayatları boyunca yumurtalık kanseri olasılığı ortaya çıkmaktadır. Amerikan Kanser Derneği’ne göre 2006 yılında yaklaşık 20.180 yeni teşhis edilen yumurtalık kanseri vakası görülmüş ve yumurtalık kanserine bağlı olarak 15.310 ölüm meydana gelmişltir.. Yumurtalık kanserine benzer olarak meme kanseri 10 kat daha fazla ortaya çıkmakta ve akciğer kanseri 4,5 kat daha fazla ölüme neden olmaktadır. Genel olarak tanı esnasındaki ortalama yaş 63’olarak bildirilmiştir.
Yumurtalık Kanserinin Gelişmesinde Etkilii Olan Faktörler
Üreme, davranışsal ve genetik faktörlerin kansere dönüşümü etkiledikleri görülmektedir. Primer üreme ile ilgili risk faktörlerinden önemli olanlarından biri doğum yapmamış olmaktır. Tek bir doğumla sonuçlanan gebelik bile yumurtalık kanseri gelişme riskini etkilemekte %40 ve takip eden diğer gebelikler de gebelik başına %15 azaltmaktadır. Kısırlık, genel toplum ile karşılaştırıldığında yumurtalık kanseri gelişme riskini ikiye katlamaktadır. Uzun dönem doğum kontrol hapı kullanımı yumurtalık kanseri riskini genetik bir yatkınlık olsa bile %50 azaltmaktadır.
Bütün çalışmalarda olmasa da bazı çalışmalarda yumurtalık kanserinin gelişmesinde etkisi olduğu kabul edilen faktörler bazıları şişmanlık , yüksek yağlı diyet, ve genital bölgeye talk maruziyetidir. Son dönemdeki araştırmalar menopozda östrojen kullanımının yüksek risk ile ilgili olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda rahimin alınmış olması veya tüplerin bağlanmış olması %40’lara varan risk azalması ile birliktedir.
Kalıtsal mutasyonlar bütün yumurtalık kanserlerinin %10’unda saptanmaktadır. BRCA 1 ve 2 mutasyonları yaşam boyu yumurtalık kanseri gelişme riskini %40’tan fazla oranlarda artırmaktadır. Bu genler henüz tanımlanmamış diğer yüksek riskli genlerle birlikte genetik meme/yumurtalık kanseri ailesel sendromlarının %90’ında saptanmaktadır. Bu yüksek riskli genetik mutasyonlardan birisine sahip olan kadınların çocuk doğurduktan sonra 35 yaşını geçmeleriyle birlikte tüplerin ve yumurtalıkların koruyucu olarak çıkarılması önerilmektedir.
Yumurtalık Kanseri Belirtileri
Yumurtalık kanserinin başlangıcı genelde sinsidir, malasef tanı esnasında yumurtalıklara sınırlı hastalık varlığı yalnızca %25 olgudadır. Bazen belirsiz olmakla birlikte karında rahatsızlık ve şişkinlik, hazımsızlık, çabuk doyma, halsizlik, bulantı, kabızlık, kasıklarda bası hissi, sık idrara çıkma, cinsel ilişki esnasında ağrı, ve kısa soluma görülebilecek belirtilerdir. Erken evre yumurtalık kanserlerinin büyük çoğunluğu rutin muayene esnasında belirti vermeyen bir kistin fark edilmesiyle veya başka bir sebeple görüntüleme yapılan hastalarda tesadüfen ile tanı alır. İlerlemiş hastalık genellikle belirgin hale gelmesi veya karın içinde aşırı sıvı birikimi ile tanı alır.
Yumurtalık Kitlelerinin Değerlendirilmesi
İlgili belirtileri olan hastalarda anamnezden sonra genel fizik muayene yapılır. Yumurtalık kanseri ile ilgili genel fizik muayene bulguları, akciğerde sıvı birikimi, karında sıvı birikimi veya kitle olabilir. Yumurtalıkların bazen yayılmış meme kanseri ile tutulumu nedeniyle meme muayenesi gereklidir.
Menopoz öncesi kadınlarda ortaya çıkan yumurtalık kitlelerinin %5’inden azı kanserdir. Büyük çoğunluğu 8 cm ve daha küçük boyutlardaki fonksiyonel kistlerdir ve bir ila üç ay içerisinde kendiliğinden çözülürler. Menopoz sonrası kadınlarda kanser riski yaşla birlikte artar ve daha ileri incelemenin hemen yapılması gerekmektedir.
Ultrasonografi görüntüleme yumurtalıktaki kitlenin kanser olup olmadığını belirlemek için değerlidir. Düzgün duvarlı ve saydam sıvılı basit kistler menopozdaki kadınlarda bile neredeyse hemen her zaman iyi huyludur. Kalınlaşmış ve düzensiz kist duvarı, kist içerisinin dolu oluşu ve odacıkları ayıran kalın zarlar kanseri düşündüren yumurtalık görüntüleridir. Karında sıvı birikmesi de kanser için bir risk faktörüdür ve ultrasonografi ile görülebilir. Bilgisayarlı Tomografi rutin olarak önerilmemektedir.
CA-125 testinin yumurtalıktaki kitlelerin değerlendirilmesinde sınırlı öneme sahiptir. Erken evre yumurtalık kanserli hastaların yalnızca yarısında ve ilerlemiş hastalıkların %80’inde yüksek seviyelerde saptanması bu testin kullanılabilirliğini kısıtlamaktadır. Bununla birlikte CA-125 enfeksiyon, endometriozis, miyomlar gibi bazı iyi huylu durumlarda da artmaktadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
İçerik Güncelleme Tarihi : 13.05.2023
Sosyal Medyada Paylaş:
Yorumlar (0)
Henüz onaylanmış yorum yok! Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.